ANTALYA TEKNOKENT GEZİSİ

Teknokent; üniversitelerin, araştırma kurumlarının ve sanayi kuruluşlarının aynı ortam içerisinde araştırma, geliştirme ve inovasyon çalışmalarını sürdürdükleri, katma değerli ürünler ortaya çıkardıkları, birbirleri arasında bilgi ve teknoloji transferi gerçekleştirdikleri; akademik, ekonomik ve sosyal yapının bütünleştiği organize araştırma ve iş merkezidir. Batı Akdeniz Teknoloji Geliştirme bölgesi başlığı altında 4 Kasım 2004'te kurulan ve 1 Ocak 2005'te faaliyete geçen Antalya Teknokent Yönetici ve İşletici A.Ş. çeşitli sektörlerden Ar-Ge odaklı ileri teknoloji üreten ve kullanan inovatif şirketleri bünyesinde barındırmaktadır. Antalya Teknokent turizm, sağlık sanayi yazılım perakende eğitim ve inşaat sektörlerinde yürütülen teknoloji odaklı projeleri desteklemektedir. Bugün okulumuzda 11. sınıf öğrencilerine Antalya Teknokent gezisi düzenlendi. Emeği geçen herkese teşekkür ederiz.

DAMA       

Bu bölümde sizlere Çin daması hakkında bazı bilgiler vereceğim. Ama öncelikle damanın tarihinden başlayalım. Antik çağlardan günümüze kadar gelen dama, icadı ve oynanış şekli ile ilgili birçok iddianın bulunduğu bir oyundur. Yunanlı savaşçı Palamed tarafından icat edildiği öne sürülen dama, elde edilen bilgilere göre o dönemdeki askerlerin keyifli vakit geçirmeleri amacıyla geliştirilmiş bir oyundur
Çin daması,
-Çin daması oynayabilmek için her iki kişide de 9 olmak üzere 18 taş ihtiyaç vardır.
-9 taş her oyuncunun kendi sağına gelecek şekilde 3x3 biçiminde dizilir.
-Çin daması, satranç veya Türk dama tahtasında oynanabilir.
-Çin damasında çapraz gitme hamlesi yoktur.
-Aynı zamanda Çin damasında rakibin taşını almak gibi bir durum söz konusu değildir.
-Kendi taşınızı diğer taşların aralarındaki boşlukları kullanarak birbirinin üzerinden atlatabilirsiniz.
(Hem kendi taşlarınız üzerinden hem rakibin taşları üzerinden)
Genel olarak oyunun amacı taşınızı karşı tarafın taşlarının arasındaki boşlukları kullanarak karşı tarafa
ulaştırabilmektir. Sizin amacınız ise kendi taşlarınızı düzgün bir biçimde hizalayarak hem rakibin kendi
taşlarını sizin taşlarınız üzerinden atlatarak sizin tarafınıza ulaşmasını engellemek hem de kendi
taşlarınızı rakibin taşları arasındaki boşlukları kullanarak karşı tarafa ulaştırmak.




Damadan bu görselle bu yazımızı bitirelim daha fazla içerik için sayfamızı takipte kalın.

KAYNAKÇA:

https://3makademi.com/cin-damasi-nedir-nasil-oynanir/

https://blog.ofix.com/dama/

 SÜLEYMAN TÜREDİ

9. GELENEKSEL PORTAKAL ŞENLİĞİ

Yusuf Ziya Öner Fen Lisesinde gelenekselleşmiş olan portakal şenliğinin bu yıl 9. su yapıldı. 22. dönemin düzenlemiş olduğu şenlikte çeşitli etkinlikler yapıldı. Emeği geçen herkese çok teşekkür ederiz.



























SÖZLERİN HİÇ BİTMESİN


Öğreticidir adı, bilmez o gurbeti yadı
Bırakır gelir dostu ahbabı
Konuşur öğretmenim, bakarım gözlerine.
Sözleri hiç bitmesin istediğim peri masalı.

Öğretmenimin gözünde aydınlığı görürüm
Gülen yüzü vardır başka şeye ne lüzum
Tatlı dili vardır herkesi hayran bırakan 
Öğretebilme sevinci vardır içinde 
Cehalete karşı koyan. 

Bir gün ayrılacağız elbette o sıralardan 
Fakat içimizde bir pişmanlık belirecek 
Ettiğimiz isyanlardan. 
Keşke diyeceğiz yıllar sonra, biraz daha kalabilseydim. 
Öğretmenimi biraz daha görebilseydim. 

Gül bahçemde en güzel açan gülsün sen 
Yolumu aydınlatan kandilsin sen 
Sıkıca sarılsam boynuna 
Öğretmenim canım benim diyebilsem. 

TÜBİTAK 4006 BİLİM FUARI

Okulumuzda bu yıl bir yenisi düzenlenen TÜBİTAK 4006 BİLİM FUARI'na il ve ilçe milli eğitim müdürü, kaymakam ve farklı okullardan öğrenci katılımları gerçekleşti. 
TÜBİTAK 4006 BİLİM FUARINA katılan çeşitli projelerimizden bazıları şunlardı:
İşitme engelliler için titreşimli şapka, su piyanosu, pul koleksiyonu, ananas DNA incelemesi,radyasyona maruz kalmış bitki deneyi, mikroskopla çeşitli canlı organizmaların incelenmesi gibi daha birçok projemiz vardı. Bu projeleri hazırlayıp sunan arkadaşlarımıza ve katılan herkese teşekkür ediyoruz.  















   

                                                            SEMANUR ACAR

TRENİN ARKASINDAN


Hüzünlüsün yine bir akşam vakti,
Kulağında trenin kalkış sesi,
Teninde hissettiğin ürperti,
Ve akan o yaş; gözlerindeki.

Ayrılmak zor geldi sana belli ki
Anlamasın istedin, üzülmesin istedin.
Ama için içini yedi ya dönmezse geri,
Ne anlamı kalır ki diğer şeylerin.

Bir akşam vakti yine gelmişsin buraya,
Söz geçirmek istiyorsun zamana,
Nasıl dayanacaksın ki onun yokluğuna,
Ama gitmiyorsun, mucize bekliyorsun hala

Ve o gün geldi, yüzünde güller açmış,
Adın gibi eminsin döndüğünden,
Aksini düşünmek ne de saçmaymış.
Gelecek diyorsun öyle öğrendin hislerinden.

Tren durdu, inen indi, o hala içerde miydi?
Koşma sakın trenin arkasından.
Kimse kalmadı demek ki,
Neden bu hikaye güzel bitmedi?

Bir yıl geçmiş, koskoca bir yıl.
Sen yine gelmişsin buraya,
Yitirmiş gözlerin yaşama sevincini,
Hüzünlüsün yine bir akşam vakti...

                                                        İREM NUR KORKUT
DÖŞEMEALTI‘NDA
LEYLEKLER GÖRÜLMEYE
BAŞLANDI

Döşemealtı‘nda bu senenin ilk leylekleri Yusuf Ziya Öner Fen lisesi yakınlarında gözlemlemeye başladı.





 PEKİ BİRAZ DA LEYLEKLERİ TANIYALIM

Leylek, büyük ve uzun bacaklı, mevsimlik göç eden, çoğunlukla beyaz ancak kanadının
ve kuyruğunun bir kısmı siyah bir kuş türüdür.

Ortalama 1 metre boylarında ve 3 - 3,5 kilo ağırlıklarında olmaktadır.

Ağustos sonu ve Eylül ayı içerisinde güneye göç eden leylekler, Şubat sonu ve Mart ayı
ile birlikte kuzeye dönüş yapmaya başlarlar.






KAYNAKÇA

https://www.dunyabizim.com

https://www.trthaber.com

https://www.kuslar.gen.tr

Oğuz Kağan
GÖNÜLER

Populasyonlar İçerisindeki Genetik Varyasyonların Evrimsel Önemi

   Yazımıza başlamadan önce eşeyli üreyen canlılarda genlerin arasındanasıl yeni kombinasyonlar olduğunu öğrenelim;
   Krossing Over: Mayoz sırasında kromozomların birbirinden bağımsız olarak ayrılmasının bir sonucu olarak, iki ebeveynimizden kalıtım yoluyla aldığımız kromozomların çok fazla ve farklı kombinasyonlarda olmasına sebep olmaktadır.
   Rastgele Döllenme: Döllenmenin rastgele olma özelliği, mayozdan gelen kalıtsal varyasyonlara katkı yapar. İnsanda her erkek ya da dişi gamet kromozomların bağımsız ayrılmasına uygun olarak gelişen yaklaşık 8.4 milyon olası kromozom kombinasyonundan birini temsil etmektedir. Döllenme sırasında erkek gamet ve dişi gametin birleşmesi, yaklaşık olarak 70 trilyon diploid kombinasyondan herhangi birine sahip bir zigot meydana getirecektir. Bir de bu olaya Krossing Over' ı eklersek ortaya gerçekten astronomik sayılar çıkar.

   Eşeyli üreyen bir popülasyonlardaki canlılar arasında nasıl yeni kombinasyonların ortaya çıktığını öğrendik; şimdi popülasyondaki genetik varyasyonların evrimle ilişkisine bakalım. Darwin, bir popülasyonun değişik üyelerinin üreme başarısındaki farklılık nedeniyle  popülasyonun evrimleştiğini kabul etti. Ortalama olarak bir ortama en fazla uyum sağlayan bireyler en fazla sayıda yavru verir ve bu sayede genlerini aktarır. Böylece doğal seçilim adını verdiğimiz olay çevreye diğerlerinden daha iyi uyum sağlamış türlerin birikmesiyle sonuçlanır. Çevre değiştiğinde popülasyonun üyelerinden bazıları bu koşullara etkin bir şekilde başarılı olabilirse, popülasyon varlığını sürdürebilir. Mutasyonlar farklı alellerin en önemli kaynaklarıdır. Daha sonra bu aleller mayoz sırasında karıştırılır ve eşleştirilir. Alellerin yeni ve farklı kombinasyonları öncekilerden daha iyi çalışabilir. Eşeyli üremenin genetik çeşitlilik oluşturma yeteneği bu sürecin evrimsel devamlılığı için en önemli açıklamalardan biridir.

   Diğer taraftan, değişmeyen bir çevrede, eşeysiz üreme daha iyi sonuçlar doğurabilir. Çünkü eşeysiz üreme sabittir; Krossing Over olayı olmadığı için ortama uygun olan aleller değişmez ve böylece başarılı kombinasyonların devamlılığını garantiler. Ayrıca eşeysiz üreme organizmaya daha az maliyetlidir.
 
   Görünürdeki dezavantajlara rağmen eşeysiz üreme şimdiye dek bildiğimiz hayvanlar arasında neredeyse evrensel olarak görülmektedir. Birkaç tür alışılmadık koşullar altında üreyebilmelerine karşın, sürekli eşeysiz üreyen hayvanlar oldukça nadirdir. Şimdiye dek tespit edilmiş en iyi örnek mikroskobik bir hayvan grubu olan bdelloid rotiferdir. 400 civarında tür içeren bu grup, çok çeşitli ortamlarda yaşam sürer. Bu hayvanlar akarsularda, göllerin taban kısımlarında, gölcüklerde, likenlerde, ağaç kabuklarında, çürüyen bitki kalıntıları arasında yaşarlar. Son zamanlarda yapılan çalışmalar, bu hayvanların sadece eşeysiz çoğaldığını ilişkin inandırıcı kanıtlar sağlamıştır.

   Bdelloid rotiferler ile yapılan çalışmalarda, biyologlar, bu organizmalarda genetik çeşitliliği arttıran başka mekanzimalar buldu. Örneğin, onlar, uzun süre kuruyabilen ortamlarda yaşarlar; bu sürede canlılıklarını geçici olarak durdururlar. Bu durumda bu hayvanların hücre zarının bazı yerleri çatlar ve bu çatlaklar, diğer rotiferlerden ve hatta başka türlerden gelen DNA' nın hücre içine girmesine izin verir. Kanıtlar, bu DNA' nın rotiferin genomuna katılabildiği ve genetik varyasyonun evrimsel avantaj olduğu ve genetik çeşitlilikte artışa neden olan olduğunu göstermektedir.
 
   Bir bütün olarak ele alındığında, bu çalışmalar, genetik varyasyonun evrimsel avantaj olduğu ve genetik varyasyon yaratan farklı bir mekanizmanın bdelloid rotiferlerde ortaya çıkmış olduğu fikrini desteklemektedir.     

                                                                                                    YAZAR: Melih Ufuk UYAR