Geçmişten günümüze
kadar çoğu kişi zamanda yolculuğun yapılıp yapılamayacağını
tartışmışlardır. Birçok bilim adamı da zamanda yolculuk
konusunu araştırarak, düşünerek, deney yaparak bazı teorileri
ortaya çıkarmışlardır. Bunlar özel ve genel görelilik, ikizler
paradoksu, zamanda turizm, ışıktan daha hızlı seyahat, solucan
deliklerinin kullanımı gibi daha birçok teori…
Peki
zamanda yolculuk yapabilir miyiz?
İlk
önce günümüzdeki şartlara göre ve bilinene göre zamanda
yolculuk yapmak imkansızdır. Ama bu yapılamayacağı anlamına
gelmez. Bense zamanda yolculuğun yapılacağını düşünüyorum.
Çekim
kuvvetinin fazla olduğu yerlerde zaman daha yavaş akacaktır. Çekim
kuvvetinin az olduğu yerlerde ise zaman hızlı akacaktır. Bu da
demek oluyor ki Dünya’nın çekirdeğine yakın bir yerde yaşayan
bir kişi ile Dünya’nın çekirdeğine uzak bir yerde mesela bir
dağda yaşayan bir kişi zamanı aynı yaşamayacaktır. Yani
aslında uçağa bindiğimizde bile zaman yolculuğu yapabiliyoruz.
Bu
bilgiyi kanıtlayacak bazı deneyler de yapılmıştır. Bu
deneylerden en çok bilineni ikizler paradoksudur. Bu deney tamamen
aynı özelliklere sahip olan ikizlerden birinin uzaya gönderilmesi
ve diğerinin de Dünya’da kalması sonucu aralarındaki görünüm
farkının zamana bağlı olarak nasıl değiştiği düşüncesi
üzerine ortaya çıkarılmıştır. Uzaya gönderilen kardeşlerden
biri yüksek hızlı bir roket tarafından uzaya fırlatılmış ve
orada bir süre seyahate gönderilmiştir. Uzun bir zaman sonra evine
geri döndüğündeyse ikiziyle yaş ve vücut olarak büyük bir
farklılık ile karşılaşılmıştır. Dünya’da kalan ikizin
daha hızlı yaşlandığı çünkü Dünya’daki zamanın daha
hızlı aktığı düşünülmektedir.
Bu
bilgilere bakıldığında ise ne kadar fazla çok çekim kuvveti o
kadar fazla Dünya ile zaman farkı demek oluyor. Şu an en fazla
bildiğimiz çekim kuvvetine sahip olan şey ise kara deliklerdir.
Kara deliğin etrafındaki çekim kuvveti yüzünden zaman çok yavaş
akacaktır. Eğer kara deliğin etrafındaki çekim kuvvetinden kara
deliğe girmeden yararlanırsak zaman yolculuğunu başarmış
oluruz.
Ama
geçmişe yolculuğun var olacağını düşünmüyorum. Çünkü ilk
önce her zamanki gibi geleceğe doğru yolculuk yapıyoruz. İkinci
olarak zamanda geriye gidecekler yani yaptıklarının geriye
sarılmış halini görecekler. Ve bu sırada geriye sarılan
kendilerini görecekler ve artık o kişiden iki tane olacak. Bu iki
kişiden biri geriye doğru sarılan diğeri ise onu izleyen. Sonra
ise zamanda geriye gittikleri için geriye dönecekler ve bir daha
geleceğe doğru gidecekler. Yani bu da demek oluyor ki artık
onlardan 3 tane var.
Bunu
kolay bir örnekle açıklamak gerekirse. Koşu parkurunda koşan
koşucu hayal edelim. Koşucu normal bir şekilde koşuyor ve parkuru
bitiriyor. Zamanda geriye giderken koşu parkurunda kendinin bitişten
başlayışa doğru geriye sarıldığını görür. Ve onu seyreden
yani giden kendinden bir tane daha vardır. Yani artık iki kişiler.
Sonra koşucu geçmişe yolculuğundan normale geri dönerse de bu
sefer onun zaman kendi akışına devam ettiğinde geleceğe doğru
gidecek. Bu seferse artık koşucudan üç tane olacaktır. Doğanın
kanunu ise böylesi bir büyük maddenin bir anda ortaya çıkmasını
desteklemediği için imkansızdır.
Bu
bilgilere göre kara deliklerin etrafındaki güçlü çekim kuvveti
ile kara deliğin doğal yörüngesinde dönmek, zamanı durma
seviyesine kadar yavaşlatır ve Dünya’ da zaman daha hızlı
akacağı için geleceğe gitmiş oluruz. Geleceğe gidebilsek de
geçmişe gitmek mümkün değildir. Çünkü geçmişe gitmek aynı
zamanda klonlanmak demek oluyor. Bu da geçmişte yolculuğu imkansız
kılıyor.
Yazar : Bengisu ATLI