Onunla ilk tanıştığında daha küçüksündür. İlk başta onun oyunlarınla senin arana girdiğini düşünürsün. Ama öyle değildir aslında. O oyunun ta kendisidir. Minik gözlerine bakarak sayıları, harfleri birer oyunmuş gibi anlatır sana. Her seferinde hayran kalırsın bunu nasıl yaptığına. Sonra anlarsın ki öğretmenlik sadece tahtaya yazı yazmaktan ibaret değildir. Daha fazlası vardır harften, heceden, sayıdan. Çok daha fazlası... Defalarca düşersin. Yıkılırsın. Hatta paramparça olursun. Ama o gelir elinden tutar tekrar kaldırır seni. Sen yine düşersin o yine kaldırır. Sen pes etsen bile o pes etmez. Çünkü o gözlerinde azmi, çabayı görmüştür. Yıllar geçer o sınıf kapısından çıkmakla öğretmenin kalbinden çıkmazsın. Ellerin değişir, yüzün değişir. Ama o yine de tanır seni. Çünkü sen onun bir parçasısındır. Fikirleriyle, davranışlarıyla, anılarıyla sana bir şeyler katmıştır. Ve elinden geldiğince sana hayatı anlatmıştır. Çok güzel bir söz vardır. "Dünyada her şeye değer biçilir ama öğretmeninkine asla. Çünkü onun eseri hem her şeydir hem de hiçbir şey." Çünkü o yarınları büyük bir emekle yetiştirir. Ve bundan huzurdan başka bir şey elde etmez.
Siz siz olun öğretmenlerinizin kıymetini bilin. Çünkü yeni nesiller öğrencilerin, öğrenciler de öğretmenlerin eseridir.
Yazar : Samiye KOCAGÖZ