Hoşgeldin 22.Dönem

       İlk önce 22. Döneme hoş geldiniz diyorum. Diğer arkadaşlarıma da kucak kucak sevgilerimi sunuyorum.
       Okulun ilk günüyle ilgili yazmam istendi. İlköğretim haftasıyla ilgili demiyorum çünkü lisede olduğumuz için bu biraz çocukça gelebilir. Kalemim beni nereye götürür, ne yazarım hiç bilmiyorum. Ama elimden geldiği kadarıyla bir şeyler yazmaya çalışacağım.
       İlkokul sıralarında liseye gelmek bazılarımıza doğanın kanunu olarak gelebilir. Bazılarımız için de yeni arkadaşlar, yeni maceralar biriktirilecek yeni anılar demek. Ama belli bir kısımda var ki bu onlar için çok zor. Onlar için liseye geçmek, kozasını kırıp kendi kanatlarıyla uçmaya çalışmak, bir şeylerde kendini aramak demek. Benim için okulun ilk günü nasıldı diye soracak olursanız, pek iyi anılarım olmadı. Çünkü o sıralar ağlamakla meşguldüm. Bu okulun eski mezunlarından biri hayatım boyunca hatırlayacağım bir konuşma yapmıştı o gün. Belki o bunun farkında değildi ama ben şu an onu daha iyi anlıyorum. “O kadar övdün ne anlattı bu adam?” diyeceksiniz. Siz sormadan ben söyleyeyim. Mutluluktan bahsetti. Hayatın her anını dolu dolu yaşayıp mutlu olmaktan. Aslında ilk dinlediğimizde çok sıradan sözlerdi belki. Birkaç dakikalığına hayatı durdurup düşünelim. Geçmişte mutlu olmamız için tüm imkanlar olmasına rağmen mutsuzluğu seçtiğimiz zamanlar olmuştur. Kimse inkâr etmesin. Bu hayatın bize kaç dakikalığına armağan edildiğini asla bilemeyiz. Peki neden mutluluğu seçmiyoruz ki? Çünkü artık bir şeylerden kafamızı kaldırmamız lazım. Bu ister telefon, bilgisayar olsun isterse kitap. Kafamızı kaldırdığınızda göreceksiniz tüm güzellikleri. Aslında mutluluğun her yerde olabileceğini fark edeceksiniz. “Hiç mi üzülmeyelim?” diyeceksiniz biliyorum. Çünkü ben olsam ben de öyle derdim. Üzülün, ağlayın hatta gerekirse paramparça olun hayatta. Ama asla yıkılıp kalmayın. Tekrar tekrar düşün ve tekrar tekrar kalkın. Ama bırakmayın ipleri. Ben sizlere mutlu olun hayatta, bir amacınız olsun diyorum. Okul insana hayatı öğretmez, öğretemez de. Bir başkasına gidip bana hayatı öğret diyemezsiniz. Ama siz isterseniz hayatı her yerde öğrenirsiniz. Belki hayatı anlamak için düşmeniz gerekir belki de bambaşka bir şey. Ama siz onu aramayın o sizi bulur zaten. AYZÖFL’ de okumak haftanın yedi günü de ders çalışmak değildir. Mesela arkadaşlarla toplanmak matematikteki toplamaya benzemez. Dolu dolu yaşayalım lise yıllarını.
       Uzun sıkıcı yazılardan olmasının istemiyorum. Artık sonlandırayım. Hayal kurmaktan vazgeçmeyin. Hayallerde yaşamayın ama hayallerinizi yaşayın. Üniversite yıllarınızda AYZÖFL’ yi güzel hatırlamanız dileğiyle.
Yazar : Samiye KOCAGÖZ